- emerek içine al
- absorb
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
mas — is., ssı, esk., Ar. maṣṣ Emme, emerek içine çekme, soğurma Birleşik Sözler massetmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sigara içmek — sigarayı bir ucundan yakıp öbür ucundan dumanını emerek içine çekmek Sigarasını, sık nefeslerle çabuk çabuk içiyordu. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
şişmek — nsz, er 1) İçi hava veya gazlarla dolarak gerilmek Balon şişti. 2) Bir şey emerek hacmi büyümek, genişlemek Tahta, su emerek şişer. 3) Vücudun bir yeri içine yabancı bir maddenin girmesiyle veya başka bir etkiyle gerilmek, kabarmak İhtiyar kadın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
emmek — i, er 1) Dudak, dil ve soluk yardımıyla bir şeyi içine çekmek, somurmak Çanağımdaki köpüklü sütü emer gibi içeceğim. S. F. Abasıyanık 2) Tükürük yardımıyla eriterek içine çekmek Yengemin verdiği karanfili dişlerimle ezip emerek odaya giriyorum. Y … Çağatay Osmanlı Sözlük